“`html

Köln’ün Yeni Belediye Başkan Adayı: Berivan Aymaz

Almanya’daki iktidar ortaklığının umut verici başlayıp hüsranla sonuçlandığı dönemde, Yeşiller Partisi’nin önde gelen isimlerinden Berivan Aymaz, 2024 Aralık ayında Köln Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylığını duyurdu. Önümüzdeki Eylül ayında yapılacak seçimlerde, Aymaz’ın kazanma ihtimali oldukça yüksek görünüyor. Ancak onun geçmişteki ifadeleri, kimlik referansları ve Türk toplumu üzerindeki etkileri çeşitli tartışmalara neden olmaya başladı.

Köln, Almanya’nın dördüncü en kalabalık şehri olmasının ötesinde, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin sosyal, kültürel ve politik merkezlerinden biridir. Yaklaşık 1,1 milyonluk nüfusunun %40’ından fazlası göçmen kökenli olup, özellikle Türkiye kökenli 120 binden fazla insan bu şehirde yaşamaktadır. Köln, Türk-Alman ilişkilerinin sembolik bir merkezi haline gelirken, DİTİB (Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği) merkez camisi de burada bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2018’de bu caminin açılışına katılarak Köln’ün Türkiye ile olan ilişkilerindeki önemini pekiştirmişti.

Berivan Aymaz’ın Adaylığı Ne Anlama Geliyor?

Kürt kökenli ve kadın olan Berivan Aymaz, Yeşiller Partisi’nin deneyimli bir temsilcisi olarak, Köln’deki ekolojik, çok kültürlü ve eşitlikçi temellerine uygun bir profil sunuyor. Özellikle Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Meclisi’nde göçmen hakları, kadın hakları ve LGBTİ+ hakları alanındaki çalışmalarıyla dikkatleri üzerine çekti.

Aymaz’ın sadece bir entegrasyon hikayesi olarak değerlendirilmesi yetersiz kalıyor. Kürt kimliğini açık bir biçimde ifade eden Aymaz, söz konusu durum bazı Türk toplumu kesimlerince eleştirilere maruz kalabiliyor. Özellikle “Kürdistan” terimini kullanması ve Kürt seçmenlere yönelik doğrudan çağrılarda bulunması, Türkiye kökenli toplulukta bazı endişelere yol açıyor.

DİTİB, Laiklik ve Aymaz’ın Eleştirileri

Aymaz’ın DİTİB’e yönelik eleştirileri de dikkat çekiyor. Erdoğan’ın Köln ziyareti sırasında caminin “siyasi bir gösteri alanı olarak kullanıldığı” yönündeki ifadeleri, onun tarafından da dile getirilmişti. Aymaz, Almanya’daki dini cemaatlerin siyasi etkilerinden arındırılması gerektiğini vurguluyor. Bu tutum, özellikle laikliği savunan Türk toplumu içinde destek bulsa da, DİTİB camiasında rahatsızlık yaratabiliyor.

Ayrıca, LGBTİ+ hakları konusundaki güçlü duruşu, toplumsal çeşitlilik açısından büyük bir olumlu adım olarak kabul edilse de, muhafazakâr göçmen cemaatlerde farklı tepkilere yol açabiliyor.

Köln Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olan Aymaz’ın, Türk kökenliler tarafından dikkatle izleniyor. Yeşiller Partisi’nin bu kentteki mevcut gücü sayesinde, belediye başkanlığına seçilmesine büyük ihtimalle kesin gözüyle bakılıyor.

Fakat Aymaz’ın Kürt kimliğini gündeme getiren söylemleri ve “Kürdistan” gibi ifadeleri, Almanya’daki Türkiye kökenli topluluk içinde tartışmaların alevlenmesine yol açıyor. Türkiye kökenli, Atatürkçü ve laik değerlere bağlı önemli bir kesim, Aymaz’ın potansiyel belediye başkanlığında bu değerlerin nasıl temsil edileceği konusunda endişelerini dile getiriyor.

Türkiye’deki Politik Gelişmelerin Yansımaları

Aymaz’ın adaylığı, Türkiye’de yeniden belirginleşen AKP-MHP-DEM Parti ilişkilerinin ve “barış süreci” tartışmalarının gündemde olduğu bir döneme denk geliyor. Bu gelişmeler, Almanya’nın büyük şehirlerinde yaşayan Türkler arasında hassas bir şekilde takip ediliyor.

Gazeteciler ve analistler, Köln’ün yeni belediye başkanının yalnızca yerel yönetimde değil, aynı zamanda Ankara-Berlin ilişkileri üzerinde de önemli etkiler yaratabileceğini öngörüyor. Bu nedenle Aymaz’ın, hassas konularla ilgili daha kapsayıcı ve dikkatli bir dil kullanması gerektiği üzerinde duruluyor.

Öte yandan, Aymaz, Almanya’da göçmen kökenli kadınların siyasetteki temsilinin artışına dair güçlü bir örnek oluşturuyor. “Toplumda dışlanan kesimlerin sesi olmak için buradayım. Köln’ü daha kapsayıcı, adil ve yeşil bir şehir haline getirmek için çalışacağım” diyerek, kendisini politik bir köprü olarak tanımlıyor. Ulaşım, barınma hakkı, iklim adaleti ve gençlerin demokratik süreçlere katılımı, önceliklerinden bazıları arasında yer alıyor.

Berivan Aymaz’ın adaylığı, Almanya’daki göçmen kökenli kadınların siyasette daha fazla temsil edilmesi açısından umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Köln gibi çok kültürlü bir şehirde kapsayıcı bir yönetim modeli oluşturulup oluşturulamayacağı sorusu ise 14 Eylül 2025’teki seçim sonuçlarıyla netlik kazanacak.

Kürt Bir Ailenin Siyasi Yolculuğu

1972 Bingöl doğumlu olan Aymaz’ın hikâyesi oldukça ilham verici. “Bingöl, yani Kürdistan doğumluyum,” diyen Aymaz, aynı zamanda diplomat olan bir babanın kızıdır. 1978 yılında ailesiyle birlikte Almanya’ya göç eden Aymaz, Bonn Büyükelçiliği Kültür Ataşesi olarak görev yapan babasının, 1980 yılındaki askeri darbenin ardından Türkiye’ye dönmeyi reddetmesiyle birlikte bu ülkede statüsüz kalmış. “Babamın mesleği ve sendikalar sayesinde burada kalabildik,” diyor Aymaz, bu süreçte oluşan politik kimliğinin önemine dikkat çekiyor.

Aymaz, lise döneminde savaş karşıtı hareketlerde yer aldı ve hukuk ile siyaset bilimi üzerine eğitim gördü. Siyasete genç yaşta adım atan Aymaz, Kürt hakları, göçmen politikaları ve insan hakları konularında uzun yıllar boyunca aktif bir şekilde çalıştı. Almanya Kürt Toplumu (Kurdische Gemeinde Deutschland) ve Türkiye İnsan Hakları Derneği Almanya (TÜDAY) gibi önemli kuruluşlarda yönetici pozisyonlarında görev aldı.

Türk Medyasında Gelen Sert Suçlamalar

Aymaz, 2021 yılında yaptığı “Kürdistan” vurgusu nedeniyle Türkiye’deki bazı medya kuruluşları tarafından “PKK sempatizanı” olarak hedef alındı. Sabah gazetesi, “Biz seni biliyoruz Berivan” manşetiyle onu hedef gösterirken, Yeni Akit benzer suçlamalarda bulunmuştur.

2019 yılında Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması için imza toplayan 20 kadın milletvekilinden biri olan Aymaz, bu durumu ile Türkiye’deki milliyetçi çevrelerin eleştirilerine maruz kalmıştır.

Eleştirilerin Hedefinde

Bununla birlikte, Gazze’deki insani krize karşı sessiz kalması ve Ukrayna savaşı ile ilgili “Rusya’nın emperyalist savaşı” tanımlamasını yapması, politik tutarlılık konusundaki soru işaretlerini gündeme taşıyor.

2017 yılından itibaren NRW Eyalet Parlamentosu’nda görev alan Aymaz, aynı zamanda NRW (Kuzey Ren-Vestfalya) – İsrail Parlamenter Grubu başkanlığını sürdürüyor.

Olası Seçim Zafereyle Beraber Gelecek Etkiler

Eğer Aymaz seçimleri kazanırsa, yalnızca Köln değil, Almanya’daki tüm Türkiye kökenli toplumun gündeminde önemli bir yer alması bekleniyor. Laiklik, ulusal birlik ve Türk toplumu gibi hassas konularla nasıl bir yaklaşım benimseyeceği büyük ölçüde dikkat çekiyor. Kendini sadece bir etnik grup yerine, Köln’deki tüm toplumsal grupların temsilcisi olarak konumlandırması, seçim sonrası olası gerilimleri önlemek adına kritik bir öneme sahip.

Berivan Aymaz’ın belediye başkanı olması, Almanya’daki Türkiye kökenli toplum açısından yeni bir dönemin kapılarını aralayabilir. Türk-Alman ilişkilerinin yanı sıra, Köln’ün çok kültürlü yapısının yönetimi, Aymaz’ın yaklaşımına bağlı olarak şekillenecektir. Ancak bu süreçte, Kürt kimliğinin yanı sıra toplumun geniş kesimlerini kapsayan bir liderlik sergilemesi gerektiği, genel görüş olarak öne çıkıyor.

Işın Ertürk-Stuttgart

“`