MELİSA VARDAL- Merih Yıldız’ın adını Avusturyalı besteci ve orkestra şefi Gustav Mahler’in doğanın gücünü konu alan “Yeryüzünün Şarkısı” senfonisinden alan “Yeryüzünün Şarkısı/Eutopia” sergisi insanın tabiata yüklediği anlamı ve yaptığı tahribatı anlatıyor. Sergide, fantastik bir dünya kuran Yıldız, dışavurumcu ve gerçeküstü tarzda resimleriyle doğayla uyum içinde yaşamın önemini ve insanın bu konudaki sorumluluğunu hatırlatıyor.
Sergide ‘korkuluk’ doğayı koruyan metaforik bir form olarak beliriyor.
Yıldız serginin adındaki ‘Eutopia’ kısmını “Resimlerimdeki dünyayı kendimizde var olanın bir tezahürü diye düşündüğüm için ‘olmayan yer’ anlamına gelen bir ütopyalar (outopia) dünyası olarak görmüyorum. Aksine ütopyaya gönderme yapan ve ‘güzel yer’ anlamına gelen ‘eutopia’yı (Yutopya) serginin ismine eklemeyi uygun buldum. Çünkü bu kelime doğayla uyum içinde bir dünyayı hayal etmemizi sağlıyor” diyerek açıklıyor.
Keşfetme süreci bitmez
Yıldız eserlerinde yarattığı dünyada sıklıkla yer verdiği doğa ile insan arasındaki ilişkiyi şöyle açıklıyor: “Bilimsel ve zihinsel gelişimimiz ilerledikçe doğayı daha fazla keşfedeceğiz. Doğayı sonsuza uzanan serüveniyle çok daha güzel duygular yükleyerek anlayacak ve bu sayede daima yeni ve taze kalacağız. Doğanın frekansını yakaladığımızda ortak bir şarkıda dans ediyor olacağız. Aksi hâlde tahrip edilen doğa, zihinsel tahribat demektir. Parçası olduğumuz doğayı betona çevirdikçe kendimize de yabancılaşıyoruz.” Sergi, 2 Mart’a kadar Galeri Diani’de görülebilir.